Çavuşoğlu: ABD’nin terazisi bozuldu

Çavuşoğlu: ABD’nin terazisi bozuldu
Mersin’e çok sayıda milletvekili ile “2023’e doğru Şehir Buluşmaları’ kapsamında çıkarma yapan Dışişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dış politika konusunda önemli mesajlar verdi. Kıbrıs’ı hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını ve bundan da bazılarının rahatsız olduğunu belirten Çavuşoğlu, “ABD Büyükelçisi her ne kadar ‘Taraf tutmuyoruz’ dese de, dengeyi bozdu. ABD’nin terazisi bozuldu.

Ali Ekber ŞEN / MERSİN İZ HABER

AKP Mersin İl Başkanlığı’nca düzenlenen ve çok sayıda milletvekilinin de yer aldığı “2023’e Doğru şehir Buluşmaları” toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dış politika konusunda önemli mesajlar vererek ABD’nin özellikle Kıbrıs konusundaki tavrını eleştirdi. KKTC’yi hiçbir zaman yalnız bırakmamalarının bazıları son derece rahatsız ettiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “ABD Büyükelçisi her ne kadar ‘Taraf tutmuyoruz’ dese de, dengeyi bozdu. ABD'nin terazisi bozuldu” dedi.

Çavuşoğlu, partisinin Mersin İl Başkanlığınca düzenlenen '2023'e Doğru Şehir Buluşmaları' programı çerçevesinde Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen toplantıya katılarak, AKP Hükümetleri döneminde yapılan hizmetlere değindi, Mersin özelinde yapılan yatırımları anlattı.

"BU KABADAYILIK DOĞRU DEĞİL”

ABD'nin petrol üretimi konusunda Suudi Arabistan'a baskı yapmasıyla ilgili bir soruya yanıt veren Çavuşoğlu, Türkiye’nin halen enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğunu, dolayısıyla enerji fiyatlarındaki artışın da ülkeyi etkilediğini söyledi. Enerji fiyatlarını belirleyen birçok etken bulunduğunun altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Tabi ki OPEC+ ülkelerinin petrol üretimi konusunda üretimi artırması veya kısıtlaması da bir etkendir. Bugün enerji fiyatlarının asıl artmasının sebebi Ukrayna'da yaşanan savaş ve enerjinin artık bir silah olarak kullanılmaya çalışılmasıdır. Sadece enerji üreten ülkeler arasında değil, enerji konusunda yaptırım uygulayan ülkelerde buna dahil. Sonuçta herkes bundan etkileniyor. Öyle ya da böyle OPEC+ ülkelerinin aldığı bu karar hoşunuza da gidebilir, gitmeye de bilir. Burası çok önemli değil. Bir ülkenin kalkıp da özellikle Suudi Arabistan'ı tehdit ettiğini görüyoruz. Bu kabadayılık doğru değil. Eleştirebilirsiniz, hoşnut olmadığınızı söyleyebilirsiniz ama bunu bir tehdit diline dönüştürmüyoruz. ABD'nin Suudi Arabistan veya başka ülkeler üzerinde baskı uygulamasını doğru bulmuyoruz. Bugün Venezüella'nın petrolüne ve doğalgazına tüm dünyanın ihtiyacı var. Daha yeni yeni ambargoları esnetmeye başlattılar. Diğer yandan İran petrolü üzerinde de ambargo var. Fiyatların düşmesini istiyorsanız madem kaldırın bu yaptırımları. Sadece bir ülkeyi tehdit ederek bu sorunu çözemezsiniz"


“KIBRIS’I İHYA EDİYORUZ”

Kıbrıs konusunda sorulan bir soruyu da cevaplayan Bakan Çavuşoğlu, sorunun giderilmesine yönelik büyük çaba harcadıklarına değindi. Çavuşoğlu, şöyle dedi:
"Ancak bu süreçte en son 2017'de bir kere daha gördük ki, Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerle hiçbir şey paylaşmak istemiyor. Bırakın gücü, bırakın hükümeti, meclisi, suyu ve elektriği bile paylaşmak istemiyor. Ama biz bundan bağımsız olarak Kıbrıs'ı ihya ediyoruz. 20 yıldan bu yana gerek ekonomisine gerek alt yapısına çok şey yaptık. Savunma anlamında garantör ülke olarak hep yanlarında olduk. Tanınma oldu mu, olmadı. Yeni 1-2 tane Avrupa ülkesinde de yeni temsilcilikler açılacak. Her yerde temsilciliğin açılması, pasaportun tanıtılması konusunda da çok çaba sarf ettik. En son Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada bir çağrıda bulundu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasını istedi. O yüzden şehitlerimizin kemikleri sızlamıyor. Elbette tanınma konusunda henüz istediğimiz noktaya gelemedik, bunu da biliyoruz. Kıbrıs'ı hiçbir zaman yalnız bırakmadık, ihya ettik, koruduk, kolladık."

“ONLAR KONUŞUR TÜRKİYE YAPAR”

Kıbrıs'ta bundan rahatsız olan bazı siyasetçilerin bulunduğunu da ifade eden Çavuşoğlu, şöyle dedi:
"ABD Büyükelçisi her ne kadar taraf tutmuyoruz diye bir açıklama yapsa da dengeyi bozdu. ABD'nin terazisi bozuldu. Rum tarafına yönelik silah ambargosunu kaldırdı. Silahı kime karşı veriyorsun. Türklere karşı veriyorsun. Biz ne yaptık ama onlar bir karar aldı biz de ilave takviyeler yaptık, yapıyoruz. Onlar karar alır, biz adım atarız. Onlar konuşur, Türkiye yapar. Yunanistan konusunda da bazı üsleri var. Soruyoruz, 'bunları Rusya'ya karşı yapıyoruz' gibi bahaneler üretiyorlar. Ancak şunu da söylüyoruz. Bunu Yunanistan için de söylüyoruz Rum kesimi için de söylüyoruz. Onların arkasında kimin olduğu önemli değil, karşısında kim var o önemli. Yani burada Türkiye önemli. Onların arkasında kimin olduğu önemli değil."


“30 YIL SORUNU ÇÖZMEZKEN, KONSENSÜSÜ BAHANE EDİYORSUN”

Ermenistan-Azerbaycan sınırında bir Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı değerlendirme grubunun görevlendirileceği yönünde basında yer alan haberlere ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, şöyle dedi:
"Azerbaycan'da Dışişleri Bakanı Ceyhun kardeşimizle bu konuyu değerlendirdik. Cumhurbaşkanımız da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile bu konuyu değerlendirdiler. Karabağ problemi, Azerbaycan'ın işgal edilmiş topraklarının azat edilmesi, maalesef AGİT-Minsk üçlüsünün çabalarıyla olmamıştır. 30 yıl oyaladılar ve 30 yıldır bu sorun çözülememişken, AGİT'in bir mazereti vardı, 'konsensüsü sağlayamıyoruz.' Doğru Türkiye'de AGİT'in kurucu üyelerinden ve konsensüsle karar alındığını çok iyi biliyoruz. 30 yıl sorunu çözmezken, konsensüsü bahane ediyorsun ama şimdi o bölgeye gözlemci veya herhangi bir heyet gönderirken Azerbaycan'ın bile görüşünü almıyorsun. Bu konular tartışılırken Azerbaycan'ın da olurunun alınması gerektiğini hem Azerbaycan büyükelçisi hem de bizim büyükelçimiz AGİT yetkilileriyle paylaştı. Yani AGİT'in iç tüzüğünü, işleyiş kurallarını, geleneklerini yıpratırsanız, sonuçta örgütü yıpratırsınız."

"30 YILDIR ÇÖZÜLEMEMESİNİN SEBEBİ DE BU AGİT 3'LÜSÜNÜN TEK YANLI OLMASI"

Burada asıl amacın Ermenistan'a destek olmaya çalışmak olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, daha sonra şu görüşlere yer verdi:
"Bunun bir faydası var mı, olmadı. Zaten 30 yıldır çözülememesinin sebebi de bu AGİT 3'lüsünün tek yanlı olması. Yani Ermenistan'dan yana, işgalciden yana olmasıdır. Biz doğruları söylüyoruz, birilerini eleştirmiyoruz. Ama AGİT çözümsüzlüğün merkezi olmuştur. Şimdi de aldığı karar bir kere AGİT'in işleyiş kurallarına aykırıdır. Böyle oldu bittiler olmaz. Diğer taraftan Avrupa Birliği ile 4'lü bir görüşme oldu. Avrupa Birliği ile Azerbaycan ve Ermenistan, siviller konusunda da bir anlaşmaya vardılar. Daha mürekkebi kurumadan Avrupa Birliği de bunun sözünde durmuyor. Gerçekten bunlar dürüst değiller. Oturuyorsun bir anlaşma yapıyorsun, bunlara uyun. Amacınız ne sizin? Amacınız barışa katkı sağlamaksa önce siz güven verin, dürüst olun. Biz Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki süreci destekliyoruz. Azerbaycan samimi bir barış anlaşmasında bulundu. Şimdi üzerinde çalışıyorlar, biz de özel temsilciler atadık, ilişkilerimiz normalleşsin diye. Azerbaycan ile Ermenistan arasında atılacak her olumlu adım bizim de ilişkilerimizi olumlu etkileyecektir. Dahası önemli projeler var. Kuzey koridoru alternatif olmaktan çıktı. Doğu-batı-orta koridor hayati önemde. Dolayısıyla buradaki projeleri de hayata geçirmemiz lazım. Bu Avrupa'nın da işine yarayacak. Bunlar o anlayıştan kurtulamıyorlar."
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının ardından AK Parti Mersin milletvekilleri ve İl Başkanı Cesim Ercik ile birlikte, partiye katılanlara rozet taktı.