MERSİN(İZ HABER)
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, dün geç saatlerde Adalet Bakanlığı bütçesi komisyon görüşmelerinde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül`e kritik sorular yöneltti. Başarır, "Sayıştay raporlarında, Yargıtay binası yapımını denetlemek üzere ihaleyle alınan lüks araçlar, Çeşme`de, Bodrum`da, Altınoluk`ta tatil yerlerinde ortaya çıkıyor. Sayıştay suçtur diyor ancak bu olanlar için tek bir soruşturma açılmıyor" dedi.
"ALINAN ARAÇLAR ÇEŞMEDE, ALTINOLUK`TA ÇIKIYOR"
Sayıştay`ın, 2020 yılı raporunda, bakanlık ihalelerini incelerken birçok usulsüzlük tespit ettiğini ifade eden CHP`li Başarır, "Bu ihalelerin özellikle 72 tanesini inceledim ki benim dudaklarım uçukladı. Sayın Bakan, birkaç tane örnek vermek isterim. Yargıtay binasının yapımında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yargıtay binasını denetlemek üzere 6 tane lüks araç kiralıyor. Lüks araç da olsa kiralasın ve Sayıştay raporunda bakın bu. Bu araçlara bir bakıyoruz ki Çeşme`de, Bodrum`da, Altınoluk`ta, tatil yerlerinde çıkıyor. Sayıştay, bir suçtur diyor, ancak açılan tek bir soruşturma dahi yok Sayın Bakan" ifadelerinde bulundu.
"3 AYRI TEKLİFİ VEREN DE AYNI ŞİRKET"
CHP`li Başarır, bir başka verdiği örnek ile ilgili şöyle konuştu:
"Yapılan bir başka ihalede, 3 farklı şirketten farklı zarfta teklif alınması gerekirken 3 ayrı teklifi veren de aynı şirket. İhale yapılmış ve Sayıştay belirtmiş bu durumu ama soruşturma yok. Yani, Ceza Usul Kanunu`ndaki re`sen soruşturma yetkisi savcılara verilmiş. Bunu muhaliflere kullansın diye mi verilmiş? Bakın kamuoyuyla paylaştık, bir savcı çıkıp da bir soruşturma açmaz mı Sayın Bakan? AKP`ye yakın şirketlerin yargılanmaktan bir muafiyeti mi var? Biz cumartesi bir açıklama yapıyoruz. Pazar günü pijamasını çıkartıp pantolonunu giyip soruşturma açıyor savcılar. Burada bir eşitsizlik var. Burada bir haksızlık var. Ben sizin yolsuzluk konusundaki hassasiyetinizi biliyorum, ben bu konuda sizlerle ilgili çok kişiyle konuştum ama bir şey duymadım ama lütfen bunu söyleyin, bunu konuşun. Bizim paramız bu. Öyle ihalelerde usulsüzlük yapılmış ki yeni sistemde Sayıştay`ın bu konuda suç duyurusunda bulunma hakkı da yok. Ama maalesef ki bunlarla ilgili bir soruşturma açan da yok. Yapılanlar bunların yanına kâr kalıyor."
"SEZGİN BARAN KORKMAZ NEDEN BU ÜLKEDE DEĞİL?"
Konuşmasının sonunda Sezgin Baran Korkmaz`a değinen CHP`li Başarır, bu konuda şunları anlattı:
"Sezgin Baran Korkmaz elinizdeydi. Ne oldu? MASAK raporu bahane edilerek ki MASAK raporu henüz gelmemişti. MASAK, raporu hazırlıyoruz, demişti. Önce malvarlığı üzerindeki tedbir kaldırıldı sonra yurtdışı yasağı kaldırıldı ve Sezgin Baran Korkmaz ülke dışına gitti. Sayın bakan, bu işlemi yapan iki kişiden birisi yardımcınız Hasan Yılmaz, bir tanesi de Anayasa Mahkemesi üyesi İrfan Fidan. Neden? Olur, mu bu? Sezgin Baran Korkmaz neden bu ülkede değil? Sayın Bakan hiç MASAK raporuna baktınız mı bilmiyorum ama sonuç bölümünden 3 tane suç söyleyeyim size; dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik ve kara para aklama suçunun işlendiğine dair kanaat oluşmuştur diyor. Ancak bu kişinin yurtdışı çıkış yasağını kaldıran, malvarlığındaki tedbiri kaldıran 2 kişiden biri yanınızda biri de Anayasa Mahkemesi`nde Sayın Bakan. Gerçekten bunlar üzüntü verici şeylerdir. Biz yargının, tarafsız ve bağımsız olmasını istiyoruz. Yargının tartışılmasını istemiyoruz, savcıların, hakimlerin tartışılmasını istemiyoruz ama inanın bunlar canımızı acıtıyor."
Sayıştay`ın, 2020 yılı raporunda, bakanlık ihalelerini incelerken birçok usulsüzlük tespit ettiğini ifade eden CHP`li Başarır, "Bu ihalelerin özellikle 72 tanesini inceledim ki benim dudaklarım uçukladı. Sayın Bakan, birkaç tane örnek vermek isterim. Yargıtay binasının yapımında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yargıtay binasını denetlemek üzere 6 tane lüks araç kiralıyor. Lüks araç da olsa kiralasın ve Sayıştay raporunda bakın bu. Bu araçlara bir bakıyoruz ki Çeşme`de, Bodrum`da, Altınoluk`ta, tatil yerlerinde çıkıyor. Sayıştay, bir suçtur diyor, ancak açılan tek bir soruşturma dahi yok Sayın Bakan" ifadelerinde bulundu.
"3 AYRI TEKLİFİ VEREN DE AYNI ŞİRKET"
CHP`li Başarır, bir başka verdiği örnek ile ilgili şöyle konuştu:
"Yapılan bir başka ihalede, 3 farklı şirketten farklı zarfta teklif alınması gerekirken 3 ayrı teklifi veren de aynı şirket. İhale yapılmış ve Sayıştay belirtmiş bu durumu ama soruşturma yok. Yani, Ceza Usul Kanunu`ndaki re`sen soruşturma yetkisi savcılara verilmiş. Bunu muhaliflere kullansın diye mi verilmiş? Bakın kamuoyuyla paylaştık, bir savcı çıkıp da bir soruşturma açmaz mı Sayın Bakan? AKP`ye yakın şirketlerin yargılanmaktan bir muafiyeti mi var? Biz cumartesi bir açıklama yapıyoruz. Pazar günü pijamasını çıkartıp pantolonunu giyip soruşturma açıyor savcılar. Burada bir eşitsizlik var. Burada bir haksızlık var. Ben sizin yolsuzluk konusundaki hassasiyetinizi biliyorum, ben bu konuda sizlerle ilgili çok kişiyle konuştum ama bir şey duymadım ama lütfen bunu söyleyin, bunu konuşun. Bizim paramız bu. Öyle ihalelerde usulsüzlük yapılmış ki yeni sistemde Sayıştay`ın bu konuda suç duyurusunda bulunma hakkı da yok. Ama maalesef ki bunlarla ilgili bir soruşturma açan da yok. Yapılanlar bunların yanına kâr kalıyor."
"SEZGİN BARAN KORKMAZ NEDEN BU ÜLKEDE DEĞİL?"
Konuşmasının sonunda Sezgin Baran Korkmaz`a değinen CHP`li Başarır, bu konuda şunları anlattı:
"Sezgin Baran Korkmaz elinizdeydi. Ne oldu? MASAK raporu bahane edilerek ki MASAK raporu henüz gelmemişti. MASAK, raporu hazırlıyoruz, demişti. Önce malvarlığı üzerindeki tedbir kaldırıldı sonra yurtdışı yasağı kaldırıldı ve Sezgin Baran Korkmaz ülke dışına gitti. Sayın bakan, bu işlemi yapan iki kişiden birisi yardımcınız Hasan Yılmaz, bir tanesi de Anayasa Mahkemesi üyesi İrfan Fidan. Neden? Olur, mu bu? Sezgin Baran Korkmaz neden bu ülkede değil? Sayın Bakan hiç MASAK raporuna baktınız mı bilmiyorum ama sonuç bölümünden 3 tane suç söyleyeyim size; dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik ve kara para aklama suçunun işlendiğine dair kanaat oluşmuştur diyor. Ancak bu kişinin yurtdışı çıkış yasağını kaldıran, malvarlığındaki tedbiri kaldıran 2 kişiden biri yanınızda biri de Anayasa Mahkemesi`nde Sayın Bakan. Gerçekten bunlar üzüntü verici şeylerdir. Biz yargının, tarafsız ve bağımsız olmasını istiyoruz. Yargının tartışılmasını istemiyoruz, savcıların, hakimlerin tartışılmasını istemiyoruz ama inanın bunlar canımızı acıtıyor."
