Abdulkadir Kaçar

Abdulkadir Kaçar

       

BİLGİ ÇAĞI VE OKUMAK...


Akıllı bir insan diyor ki; -Okumak zekânın gıdasıdır... Başka birisi diyor ki; -Okuma içimizdeki meçhul âlemin kapılarını açan bir anahtardır... ...
İnsan yaklaşık, 70 bin yıllık tarihinde; Yontma, Cilalı taş, Bakır, Tunç devri; İlk, orta, yeni, yakın çağları geride bıraktı, İçinde bulunduğumuz, Bin yıl ise bilgi çağıdır... ...
Bu
şu demektir; Bilgi üreten onu kullanan, Toplumlar diğerlerine Egemen olacaklar... ...
Tıpkı sanayi devrimini, Gerçekle
ştiremeyen ülkeler, Diğerlerinin sömürgesi olmuşlarsa; bilgi toplumu içinde, Bu kural aynı şekilde, Geçerli olacaktır... ... Nasıl bilgi toplumu olunacak? Buna verilecek yanıt çok kolay;  ama ilk basamakta bana göre, düzenli ve çok okumak yer alıyor, Büyük Atatürk’ ün ifadesiyle daima çok çalışarak, diğer ülkelerden daha çok üreterek, Çağın her türlü teknoloji, Ve iletişim araçlarını, Üretim ve kalkınma için, Başarıyla aralıksız kullanarak vs... ...

Çünkü 200 Milyon tür olduğu, Kabul edilen canlılar içinde; En üstün özelliklere sahip, Tek varlık olan insan; ALET YAPMA, simgelerle Bilgi oluşturma, geliştirme, İcat etme, kullanma gibi olağan üstü Özelliklere sahiptir... ...
Bilgiyi üretmeyi ba
şarma, Mevcut olanları en iyi kullanma, Sayısız yolları vardır... Ama bunların ilk başında Şüphesiz olarak okuma gelmektedir... ...
Okumayı sözlükler
şöyle tanımlıyor; Okumak; yazıya çevrilmiş, Bir metne bakarak sessizce çözümleyip Anlamak, ya da aynı zamanda, Seslere çevirip araştırma yapmak, Çalışmak, inceleme yapmak, tartmak vs... Okumak, tahsil yapmak, Anlamına da gelmektedir... ...
ASIL OLAN
ŞEY; Evrensel bilgiye ulaşmak... Ancak çok eski çağlarda, Bilgiye ulaşmanın yolları sınırlıydı... İnsanlar, ilkel biçimde, Birbirleriyle iletişim kuruyorlardı... Bu gün bilgi kaynakları, İnanılmaz şekilde, Çok çeşitlendi, Ama Bunların başında, Hiç şüphesiz ki okumak geliyor... ...
Zaten di
ğer iletişim, Araçlarıyla da bilgi okuyarak Elde edebiliyoruz... ...
Ayrıca duygu organlarımızla, Görsel, i
şitsel dokunup, işitse olarak Elde edebiliyoruz... Örneğin, bilgisayar sistemi, Sayısız uluslararası, yerel ve ulusal ve yerel televizyonlar radyolar istasyonları, telefon, internet, internet cafeler, çevrimiçi konferanslar, gazete, kitap, yani bilgiye ulaşma, Kaynaklarımız çoğaldıkça çoğaldı, Dünya insanlık ailesi artık İnanılmaz bilgi sağanağı altında... ... Bu iyi mi? kötü mü? Yararlı mı? Zararlı mı?
Şu kadarını söylemek gerekir ki; 2500 yıl önce bir filozofun; -BİLDİĞİM TEK ŞEY HİÇ BİR ŞEY BİLMEDİĞİM, demesi gibi... İnsan bu gün neyi bilip bilmediğini bilemiyor... ...
Bize dü
şen görev, Bilgilere ulaşıp kullanma, Konusunda çok seçici davranmaktır...
Öncelikle hangi bilgiye, Tam olarak gereksinimimiz var? O bilginin ne kadarını istiyoruz? Bunları çok do
ğru seçip Akılcı saptamamız gerekir... ...
Örne
ğin; Televizyonu 10 saat aralıksız izlersek, Başımız döner, neyi öğrendiğimizi, Neyi öğrenmek istediğimizi bilemeyiz... ...
şünmeden, seçmeden, Aralıksız olarak; Televizyon izlediniz, Radyo dinlediniz, Gazete okudunuz, Kitap okudunuz, İnternette dolaştınız, Hem de telefonla bilgi aldınız... ...
Bu iyi ve ideal bir yöntem de
ğil... Çünkü neyi öğrendiğinizi bilemezsiniz... O nedenle, sayısız kaynaktan süren Bilgi sağanağından Kendimizi korumamız, Tamamen seçici olmamız gerekir, Ne zaman hangi bilgiye, Nerede ihtiyacımızın olduğunu, Belirleyip seçici olmamız gerekir...
İşin başka bir boyutu; Türkiye bu gün itibariyle, Sahip olduğu yaklaşık Yirmi milyon öğrenci, Bir milyondan fazla öğretmenle; Dünyada nüfusunun yüzde, 75 i 35in altında olan çok güzel, Çok genç bir ülkedir; En büyük zenginliğimiz İnsan varlığımızdır... ...
Sadece ö
ğrenci nüfusumuz bile; Çevremizdeki komşularımız olan; Yunanistan, Bulgaristan, Suriye, Gürcistan, Ermenistan gibi, Ülkelerden daha fazladır... ... Büyük Atatürk ün; 1928 yılında gerçekleştirdiği, Harf devrimi sayesinde; Bu gün okuryazar sayısı yüzde 97’ lere ulaşş durumdadır...
Hedef kısa zamanda yüzde yüzdür... ...
Türkiye ça
ğdaşlaşma, Bilgi toplumu yolunda; Bilgi üretme dünyaya pazarlama, İletişim araçlarını kullanma konusunda; Yani medya çağında devasa Adımlarla ilerlemektedir... ...
Türkiye’miz, bilgi toplumu, Ça
ğdaşlaşma modernleşmede Büyük devrimler yapmış; Emsallerini geride bırakmak Konusunda koşusunu, Aralıksız sürdürmektedir... ...
Uzayda uydularımız, F-16 sava
ş uçaklarımız, İHA, SİHA’ larımız, Helikopterlerimiz, kendi Üretimimiz olan silahlarımız, Dünyanın en iyi savaşan askerleriyle, Dostlarımıza güven ve sevinç; Düşmanlarımıza korku vermektedir... ... Büyük Atatürk’ün söylediği gibi; Bilgi toplumu olma yolunda, Hepimizin, çok çalışması, çok üretmesi, Kaçınılmazdır... ...
Yine Atamızın ifadesiyle; Asla
şüpheniz olmasın ki; Yarının Türkiye’si bu günkünden, Daha ileride, daha çağdaş Daha güzel ve modern olacaktır...