Seçer: “Mersin Büyükşehir insanlara dokunuyor”

Seçer: “Mersin Büyükşehir insanlara dokunuyor”

MERSİN İZ HABER

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Sözcü TV kanalında Aslı Kurtuluş Mutlu moderatörlüğünde Saygı Öztürk ve Deniz Zeyrek’in sunduğu ‘Başkent Kulisleri’ programının konuğu oldu.

“HER YERE DOKUNDUK, HERKESE UZANDIK”

Programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Seçer, Mersin gibi sosyolojisi ve demografisi heterojen bir bölgede yerel seçimlerde göreve geldiği yıla göre oy oranını artırarak kazanmanın kolay olmadığını, bunun 5 yıllık bir çalışmanın sonucunu olduğunu ifade etti. Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak 5 yıllık uygulamalarımıza bakıldığı zaman sosyal politikalarla öne çıkan bir belediye olduğumuz görülür. Her yere dokunduk ve herkese uzandık. Beş benzemezi sandıkta ismimiz üzerinde ittifaka getirebilmemiz, her kesime, kültüre ve sosyoekonomik yapıya dokunduğumuz anlamına geliyor” dedi.

“BU SEÇİMDE KIRSAL MAHALLELERDEN YÜZDE 49 OY ALDIK, BU ÇOK CİDDİ BİR YÜKSELİŞTİR”

Mersin’in tarımsal üretimin yoğun olduğu bir bölge olduğuna işaret eden Seçer, “Özellikle kırsalda, partimizin oranı düşük olduğu bölgelerde milliyetçi, milliyetçi muhafazakâr ya da seküler milliyetçi kırsal kesim insanın yaşadığı bölgelerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüksek oy alamıyordu. Son seçimlerde kırsal mahalleler oy ortalamamız yüzde 30 civarındaydı. Bu seçimde kırsal mahallelerden yüzde 49 oy aldık. Bu çok ciddi bir yükseliştir. Kent merkezinde zaten oyumuz yüksekti” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE UYGULANAN EKONOMİK KARARLAR VE UYGULAMALAR HALKTA GENİŞ BİR İHTİYAÇ ALANI YARATTI”

Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ekonomide ciddi sıkıntılar yaşandığını, artan hayat pahalılığıyla emeklinin ve çiftçinin sorunlarının hat safhaya ulaştığını belirten Seçer, son 5 yıldır Türkiye’de uygulanan ekonomik kararlar ve uygulamaların halkta geniş bir ihtiyaç alanı yarattığını söyledi. Büyükşehir’in tam da bu noktada ihtiyacı olan yurttaşların aynında olduğunu vurgulayan Seçer, “Çiftçi üretiyor ama para kazanamıyor. Özellikle küçük çiftçi. Tarım Bakanlığı destek oluyor. Ama bu yerel yönetimlerin de o alana bakmasına ya da ilgi duymasına neden oldu. Biz bunu yaptık. Özellikle küçük üreticiler ve kadın üreticilere yönelik çok önemli destekler verdik. Bunlardan da çok geri dönüş aldık” ifadelerine yer verdi.

“MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İNSANLARA DOKUNUYOR”

Sadece merkezde değil, kentin her noktasındaki yurttaşların ihtiyacına yönelik hizmetler gerçekleştirdiklerini söyleyen Seçer, şöyle devam etti:
“Köyde yaşayan insan bizden muazzam bir bulvar, cadde istemez ya da kültür-sanat hizmetleri ön planda değildir. Köylü insan düzgün bir yolda ilçe merkezine gitmek ister. Temiz bir içme suyuna ihtiyaç duyar. Sizden sosyal destek ister. Ramazan’da gıda kolisi, hastası varsa ona ilgi ister. Bizim şehir merkezine gelip ailesinden birini ameliyat ettiren bir hasta refakatçisinin kalacak yer hizmeti, misafirhanemiz var. Belediye bunu dahi düşünüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi insanlara dokunuyor. Eğer yüzde 60 oy alabiliyorsanız, bütün bu farklı talepleri olan kesimleri bir potada eritiyorsunuz demektir. Böyle bir tablo ortaya çıkıyor.”
CHP’li bir belediye başkanı ve sosyal demokrat bir insan olduğunun da altını çizen Seçer, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinde, seküler bir insan olduğunu vurguladı. Hayata geçirdiği politikalarında dünya görüşüne uygun kararlar aldığını ifade eden Seçer, bunu bir hayat biçimi haline getirdiğinden de söz etti. Seçer, şöyle dedi:
“Bu durum; benim ideolojimi ve dünya görüşüm ile vatandaşı irite ve rahatsız etmek demek değildir. Herkese ve herkesin yaşam biçimine, dünya görüşüne saygı duyacağız. Yoksa vatandaş neden sizi tercih etsin ve her 10 kişiden 6 kişi gelip oy versin. Vatandaş şunu diyecek; ‘Ben muhafazakâr bir insanım. Vahap Başkan öyle değil. Vahap Başkan seküler. Ben hayatımda CHP’ye oy vermedim. Ben AK Partiliyim, ben Milliyetçi Hareket Partiliyim ama ben hizmet alıyorum. Ben riya görmüyorum, ben samimiyet, sevgi ve nezaket görüyorum.’ Her zaman söylüyoruz; ‘Belediye başkanı bir kentin abisi, babası, ablası, kardeşi...’ Bunun adını ne koyarsanız koyun. Belediye Başkanı insanlara o derece yakın gelmeli.”

"İHTİYAÇ SAHİPLERİNE KATKI SUNMAKLA EMİN OLUN BÜTÇEMİZ BİTMEZ”

Gazeteci Saygı Öztürk’ün, kentte toplu taşımanın öğrencilere 1 TL olması ve 48 noktada yer alan Mahalle Mutfaklarında 10 liraya 3 çeşit yemek verildiğinden söz etmesi ve Seçer’in bunu nasıl başardığını sorması üzerine konuşmasına devam eden Seçer, “Bizim bir bütçemiz var. Ben istersem o bütçeyi alırım, tamamını yol, Metro, bina yapımı gibi farklı alanlara kaydırabilirim. Ama istediğim zaman da derim ki; ‘Bu kent için sosyal politikalar uygundur, sosyal politikalara, kültür-sanata, tarım desteklerine pay ayırayım.’ Ben bütçemin bir kısmını gençlere, kadınlara, çocuklara ayırırım. Pekâlâ da 10 liraya yemek veririm” şeklinde yanıt verdi. Seçer, bu tarz hizmetlerin tartıda ağır, pahada hafif hizmetler olduğunu kaydederek, bunların vatandaşlardan çok güzel olumlu geri dönüşler alan uygulamalar olduğundan söz etti. Sosyal politikalar konusunda hayata geçirdikleri hizmetlerin toplumun geniş kesimlerine hitap ettiğini de ifade eden Seçer, şöyle dedi:
“Yeraltı Metrosu 13 buçuk kilometre. Baktığınız zaman ihale bedeli 330 milyon avroluk bir projeden bahsediyorsunuz. Bu kadar büyük para ayırabiliyorsunuz, 10 TL’ye yemek nedir? Sen devletsin, ihtiyaç sahiplerine katkı sunmakla, 10 TL’ye yemek, 1 TL’ye otobüs hizmeti vermekle, çocuğa süt, mama göndermekle, hamile kadına süt göndermekle emin olun bütçemiz bitmez.”

“SON DERECE SAĞLAM VE GÜÇLÜ BİR BELEDİYEYİZ”

2019 yılında göreve geldiklerinde devraldıkları belediyenin çok borcu olduğundan söz ederek, şu anda mali disiplinin sağlandığını hatırlatan Başkan Seçer, bu konuda şöyle dedi:
“Şu anda muazzam bir duruma geldik. Son derece sağlam ve güçlü bir belediyeyiz, mali disiplini sağladık. Bir belediye 2 temel üzerinde yönetiliyor. Bir tanesi insan kaynağı, bir diğeri de finansmandır. Bu ikisini iyi yönettiğiniz zaman sizin yapamayacağınız iş yoktur. Yeni kazanılan belediyelerde ortaya çıkan lüks tüketim tablosu da ayrı b.ir konu. Bir boş bina, gereksiz, şatafat, saltanat, araçlar, gereçler, lüks tüketim, aşırı bir enerji tüketimi, elektrik enerjisi, akaryakıt tüketimi var. Ben de 2019’da ilk yönetime geldiğimde bazı sahnelerle karşılaştım. Bunlar tabi ki istismar ve suistimal edilen konular. Bir sürü hukuka ve ahlaka uymayan uygulamalar var. Dolayısıyla eğer belediyenin gelirleri iyi bir yönetimle yönlendirilebiliyor, yatırıma dönüştürülebilir ya da hizmet olarak aktarılabiliyorsa, belediyelere gelen gelirler fevkalade iyi.”