“Belediye başkanlarını görevlerine iade edin”

“Belediye başkanlarını görevlerine iade edin”

MERSİN İZ HABER

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, aralarında Akdeniz Belediyesinin de bulunduğu bazı belediyelere kayyum atanmasını, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınıp tutuklanmasını bir deklarasyon yayınlayarak kınadı. Seçilmiş belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin göreve iade edilmesi çağrısında bulunan deklarasyona 11 siyasi parti, 87 sendika ve derneğin yanı sıra çok sayıda siyasetçi, akademisyen, sanatçı, yazar imza attı. 
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, belediyelere kayyum atanması ve belediye meclislerinin feshedilmesi, seçilmişlerin tutuklanması uygulamasına karşı imzaya açtığı deklarasyonu kamuoyuna duyurdu.
Mersin Gazeteciler Cemiyetinde düzenlenen toplantıda, Mersin Emek ve Demokrasi Platformunun hazırladığı, 11 siyasi parti ve 87 sendika ve derneğin imzaladığı deklarasyonu Kemal Göçmen okudu. Deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:

 “OHAL DÖNEMİNDEN KALMA BİR UYGULAMA”

Mersin Emek Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Kemal Göçmen'in okuduğu deklerasyonda, AKP-MHP iktidar bloğunun yargı sopasıyla kayyım darbesini sürdürmesi ve kayyım zorbalığına yeni halkalar eklemesine karşı sorumluları bir an önce demokratik taleplerin gereklerini yerine getirmeye, toplumu da bu uygulamalara karşı birlikte mücadeleye çağrıldı. Deklarasyonda, “Belediye başkanlıklarına vesayet makamlarınca ‘kayyım’ atanması üç dönemdir uygulanıyor. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, Venedik Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu raporlarında bu uygulamayı ‘seçmen iradesinin ihlali’ olarak değerlendirdi” ifadelerine yer verildi. 
Deklarasyonda başlıklar halinde şu görüşlere yer verildi:

“KAYYUM İDARELERİ KADIN ÇALIŞMALARINI HEDEF ALDI”

“Yerel Yönetimler Araştırma Merkezi verilerine göre, kayyım atanan belediyelerde borçlanma oranları yüzde 80 arttı, sosyal yardımlar yüzde 60 azaldı. Demokratik ve toplumcu bir anlayışla ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm halklara sunulan sosyal ve halkçı belediyecilik hizmetleri tamamen durdu veya sekteye uğradı. Büyük emeklerle oluşturulan kadın kurumları, çocuk ve gençlik çalışmaları ve ekoloji politikaları ortadan kaldırıldı. Kayyım atanan belediyelerde halkın öz kaynaklarının savurganca harcandığı, belediyelerin borç altında bırakıldığı çokça haberlerde yer aldı, Sayıştay raporlarına konu edildi.”

 “HALKIN VE KENTLERİN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR”

“Bu dönem de 2024 Yerel seçimlerinin üzerinden bir yıl dahi geçmeden Hakkari, İstanbul Esenyurt, Mardin, Batman, Şanlıurfa Halfeti, Tunceli, Ovacık, Mersin Akdeniz ve son olarak da Siirt Belediyelerine kayyım atandı. Her dönem olduğu gibi iradesi gasp edilen halkın demokratik tepkileri baskı, şiddet, gözaltı ve tutuklamalarla püskürtülüyor. Belediyeleri çalışamaz hale getiren bu uygulamalar sadece partilere değil yerel halkların kent ve çevre hakkını da ihlal ediyor. Ayrıca önceki dönemlerde örneği görülmemiş şekilde özel kurumlar ve devlet kurum borçları muhalif belediyeler üzerine bir baskı unsuruna dönüştürülüyor.”

“SEÇME VE SEÇİLME HAKKI HALKIN ELİNDEN ALINIYOR”

“Siyasi iktidar bir taraftan halkın iradesini, bir taraftan da Anayasa’yı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası anlaşmaları yok sayıyor. Her seçimde kaybettiği Belediyeleri kayyımla gasp ederek halka seçme ve seçilme hakkının olmadığı izlenimini derinleştiriyor. Vatandaşlık statüsünün en temel güvencelerinden biri olan seçme ve seçilme hakkı yine en temel güvencelerden olan bağımsız ve adil yargının olmadığı bir ortamda halkın elinden alınıyor. Seçme ve seçilmenin anlamsızlaştığı, hukukun tamamen araçsallaştığı bu süreç halkın vatandaşlık statüsüne ağır ve bilinçli bir saldırı niteliği taşıyor.”

“KAYYUMLARA SESSİZ KALMAYACAĞIZ”

 “İktidarı Anayasa ve yasalar ile Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası anlaşmaların gereğini yerine getirmeye; demokratik rejimin olmazsa olmazı seçme-seçilme hakkına, emeğin haklarına ve barışa yönelik saldırıları politikalarına son vermeye, halkların seçtiği belediye başkanları/eş başkanlarını ve meclis üyelerini görevlerine iade etmeye çağırıyoruz! Kayyımların yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren emek düşmanlığının en görünür hali olduğunu vurguluyoruz. Yolsuzluklara, yandaşlara ihale dağıtmaya, halkların omuzlarına katmerli borçların yüklenmesine karşı sessiz kalmayacağız.”