AKP, seçimi kazanmak için bütün yolları deniyor.
Altılı masa sayısını sayıklayan iktidarın şimdi kaç masaya çıkacağı belirsiz.
Açık olan; Orta Çağ karanlığına özlem duyan anlayışın, zalim gerici kuşatmanın bir blok
olarak genişleme çabasının karşılıklı ödünlerle sürdüğüne tanık olmamızdır.
Altılı masanın altında, üstünde HDP’yi arayanlar HÜDA PAR’ın kapısını çaldılar.
HÜDA PAR’ı anlamamız için Hizbullah’a bakmamız lazım.
Hizbullah ana davasında 188 cinayet ortaya çıkarılmıştı.
Biz yine o yıllara gidelim.
17 Ocak 2000 günü İstanbul Beykoz’da bir villada Hizbullah’a yapılan operasyonda örgüt
lideri Hüseyin Velioğlu öldürülürken Cemal Tutar ve Edip Gümüş sağ yakalandı. Sonra
betona gömülen insanlar, mezar evler, domuz bağıyla öldürülenler, işkenceli sorgulamalar,
birbirini izleyen operasyonlarla Türkiye, Hizbullah’ın kanlı yüzünü gördü.
İtiraflar başladı.
Hizbullah, işlediği cinayetleri itiraf etti. Bu itirafların içinde gazeteci cinayetleri de vardı.
Gazeteci Halit Güngen, Hafız Akdemir ve Namık Tarancı cinayetlerinin, Cemal Tutar’ın
talimatıyla işlendiği belirlenirken, Hizbullahçılar ifadelerinde,
“Özgür Gündem muhabirlerini, bize Hizbi-kontra dedikleri için öldürdük” dediler.
Hizbullah operasyonları çerçevesinde yakalanan ve Diyarbakır DGM tarafından tutuklanan
Abdülkerim Kaya, Faysal Bozkuş ve Fuat Balca, 2000’e Doğru Dergisi Temsilcisi Halit
Güngen ile Özgür Gündem muhabiri Hafız Akdemir’i öldürdüklerini itiraf ettiler.
Cemal Tutar, ifadesinin onuncu sayfasında şöyle diyordu:
“1992 yılı sonları ile 1994 yılı sonları arasında bizzat kendimin vermiş olduğu eylem
talimatları…
(…)
(…)
3. Eylem; 20.11.1992 günü ilimiz Bağlar Semti Kaynartepe Mahallesi, Cemiloğlu Caddesi 10
nolu dükkânın önünde Gerçek Dergisi Diyarbakır bölge sorumlusu ve TDKP’li olarak bilinen
Namık Tarancı isimli şahsın öldürülmesi…
Bu eylemin talimatını hatırlayabildiğim kadarı ile birim sorumlusu Mustafa Demir isimli
arkadaşa ben vermiştim. Bu arkadaş da bu eylemi, birim elemanlarından daha sonra öldürülen
Abdülkadir Selçuk isimli arkadaşla yaptıklarını ve eylemin başarılı olduğunu bana sunmuş
oldukları eylem raporundan öğrendim.” (1)
Savcıya göre, Cemal Tutar 101 saldırı emrinden sorumluydu.
Diyarbakır 2 nolu DGM’nin 1994/636 esas sayılı dava dosyasında Namık Tarancı cinayeti
itirafçıların beyanlarıyla anlatılıyordu:
“20.11.1992 günü Diyarbakır Bağlar Kaynartepe Mahallesi Cemiloğlu Caddesi Sibel Sokak’ta
Namık Tarancı isimli şahsın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi.
Eylem talimatını veren: Cemal Tutar
Birim eylem sorumlusu: Abdülkadir Selçuk
Tetikçi: Mustafa Demir
Koruma: Abdülkadir Selçuk” (2)
Cinayetlerde adı geçen Hizbullahçılar neredeler?
***
Sadece Batman’da 32 kişiyi enselerine birer kurşun sıkarak öldürdüklerini itiraf edenler
neredeler?
***
16 Temmuz 1998’ de Mersin’de evinin önünden Konya Meram’a kaçırılan ve 35 gün süren
işkenceli sorgulama sonrasında öldürülen, öldürüldüğü evin zeminine gömülen Konca Kuriş
’in katilleri neredeler şimdi?
***
Hizbullah derin devlet ilişkisi hep tartışıldı.
Dönemin OHAL bölge Valisi Ünal Erkan 17 Şubat 1993 tarihinde Milliyet gazetesinde
yayınlanan röportajında:
“PKK çökertilmedikçe Hizbullah tipi ‘militan’ örgütleri çözmeye niyetleri olmadığını”
söyledi.
1993 yılında kurulan TBMM Faili Meçhul cinayetleri Araştırma Komisyonu’na ifade veren
Batman Emniyet Müdürü Öztürk Şimşek:
“Ne yazık ki Hizbullah örgütü mensupları bir dönem askerlerden yardım gördüler. Buradaki
bazı askeri birliklerde silahlı eğitim yaptılar, lojistik destek gördüler” dedi.
***
Görünen o ki Cumhur İttifakı, HÜDA PAR’a muhtaçtır.
HDP’ye karşı HÜDA PAR!
Muhafazakâr Kürtlere şirin görünme manevrası!
AKP’nin ‘yeni dostunu’ anlatmak istedik.
Karar sizin!
(1) Veysel Otunç, Fırtınaydı Hazan Bir Militan ve Gazeteci Namık Tarancı, Berfin Yayınları,
2005
(2) age.
