Millet İttifakı yenilgisinin faturası CHP liderine çıktı. Sağdan, soldan her eğilimden kesimler
acımasızca taarruza geçtiler. Eleştirileri o kadar ileri boyutlara taşıdılar ki söylemesem olmaz:
“Sen de mi Brütüs!”
Brütüs kim?
Roma’nın ünlü diktatörü Sezar’ın; kimi kaynaklarda evlatlık, kimi kaynaklarda öz oğlu
olduğu söylenmektedir. Brütüs, Sezar’ı öldürmek isteyen senatörlerle birlikte hareket eder.
Birçok senatör, Sezar’ın güçlenmesinden ve tüm gücü eline almasından korktukları için
Sezar’a karşı komplo kurarlar.
Sezar senatoya geldiğinde öldürülecektir. Ancak karısı Sezar’ı ikna ettiğinden Sezar
beklenilen günde senatoya gitmez.
Brütüs’le birlikte atanmış senatörler senatodan ayrılmazlar, Sezar’ı beklemeye devam ederler.
Nihayet Sezar gelir. Senatodaki toplantıda senatörler Sezar’a saldırırlar. Öldürücü bıçak
darbesini Brütüs indirir.
“Sen de mi Brütüs!” bir ihaneti, arkadan hançerlenmeyi ifade eder.
Kılıçdaroğlu’na ihanet eden kim?
***
Koca bir ittifakın vebalini ona neden yüklüyorlar?
Neden sadece faturayı ona kesiyorlar?
Kılıçdaroğlu, çekildiğinde, istifa ettiğinde CHP iktidar mı olacak?
CHP’nin iktidar olamayışını sadece genel başkana bağlamak, ya da bireyleri kurtarıcı olarak
lanse etmek doğru bir analiz mi?
***
CHP nerde durmaktadır?
İdeolojik, politik duruşu hangi toplumsal, sınıfsal kesimlere yakındır?
Örgütsel yapısı; iktidar yürüyüşünü omuzlayacak bir yeteneğe sahip midir?
Kadroları, kitlelere umut verecek nitelikte midir?
CHP’nin sorunu; ideolojik politik, teorik bir sorun değil midir?
CHP, sosyal demokrat bir parti midir?
CHP, kendisini nasıl tanımlıyor?
***
Değişim diye bağıranlar ne istiyorlar?
Kılıçdaroğlu’nun gitmesini…
CHP’nin yeniden yapılanmasında, ideolojik, politik, teorik söyleminiz ne?
Nasıl bir parti?
Nasıl bir program?
Nasıl bir Türkiye?
Nasıl bir iktidar?
İktidar olmanın yolu ne?
Kılıçdaroğlu’ndan farkınız ne?
Bu konularla ilgili kimsenin bir kelam ettiğini görmedik, duymadık.
***
Kılıçdaroğlu kazansaydı…
Alkışlanacaktı!
Deha diyeceklerdi.
Geniş bir uzlaşıyı sağlamıştı.
Sabırlıydı, sakindi.
Kimseyi ötekileştirmedi. Bağırmadı, çağırmadı. Kimseyi suçlamadı. Kara propaganda
yapmadı. İftira atmadı. Sahtekârlık yapıp montaj videolarla meydanlara çıkmadı. Yalan
söylemedi, ahlaksızca ithamlarda bulunmadı.
Kazanmadı!
Yanlışları yok muydu? Elbette vardı. (Bu köşeyi takip eden okurlarım eleştirilerimi
anımsayacaklar)
***
Şimdi değişim isteyenlerin bir bölüğü, Kılıçdaroğlu’nun aday olması beklenen günlerde, yine
koro şeklinde; “kazanacak aday değil” deyip CHP içinde başka adayları öne çıkarmadılar mı?
Yine CHP’yi kendi içinde bir tartışmaya hapsetmeye çalışıyorlar.
Bir bölük insan bu mevzuyu kaşıyıp duruyor. Yatıyorlar muhalefet, kalkıyorlar CHP!
İktidarı eleştirmeye geldi mi herkes tatilde, iki laf ettikleri yok!
Onların da yoğurt yiyişleri öyle!