Mustafa Ergün

Mustafa Ergün

       

Davul çalıp oynamaya başladık! 


Nihal’i Muhammet mi öldürdü? 
Başak itiraf etti mi? 
Cinayeti canlı yayında izlediler! 
Öldürüp kıyma makinasında çektiler! 
En yakın dostu karısıyla aşk yaşadı! 
Şükür’ü babası mı öldürttü? 
Mediha 15, sevgilisi 28 yaşında! 
Ekipler Nuran’ın cansız bedenini arıyor! 
Üvey kızlarına yıllarca tecavüz etti! 
Annem kayınbabamın sevgilisiydi! 
Ayşe’nin babası aslında dedesi! 

65 yaşındaki Abdullah Bey, evlilik vaadiyle dolandırıldı! 
Sahte gelin Semra, “Bana iftira atmayın” 
Kaynanam bana aşık. 
Bunlar ne mi? 
Bunlar; milyonlarca yurdum insanını televizyon karşısına kilitleyerek mışıl mışıl uyumasını sağlayan gündüz kuşağı programlarında, ekranın altındaki bantlarda yazan konu başlıkları. 
Bu programlar sezon finali yaptı ama tam yurdum insanı uyanmaya başlayacakken araya Kurban Bayramı girdi… 
Derken, kuryelerden ve garson bahşişlerinden alınacağı iddia edilen vergiler “cuk” diye gündeme oturdu. Ardından da yeni vergi paketi dedikoduları yayılmaya başladı. 
Bakan Şimşek durur mu? 
Hemen atıldı, kurye ve garsonların bahşişlerinden vergi alınmayacağını, yeni düzenlemeyle kolaylıklar getireceklerini açıkladı. 
Gözler tam Şimşek’e çevrilmişken, bu kez de akaryakıt zamları konuşulmaya başladı… 
Bu arada, Kayseri Develi’de CHP’li meclis üyesi önce öldüresiye dövüldü sonra kurşunlandı! 
Tabi Sinan Ateş cinayeti siyasi çalkantıları artırsa da gündemde arka sıralara doğru gerilemeyi sürdürdü. 
AKP’li Şamil Tayyar bile dayanamadı ve sosyal medya paylaşımında şunları yazdı; 
“Yeni vergi sistemi hayli can sıkıcı düzenlemeler içeriyor. 
Ekonomi yönetiminin ‘vergi adaleti’ olarak sunduğu bu düzenleme, neredeyse nefesi bile vergiye tabi tutuyor. 
Sanki kalp ameliyatı yaparken hastanın kalbi de sökülüyor. 
Eğer bu hoyratlık, seçime hayli vakit olduğu düşüncesinden kaynaklanıyorsa, uyarayım, bu gidişata 10 yıl da yetmez.” 
… 

Rivayet odur ki; 
Padişah vergileri artırmış, sadrazamı halkın arasına göndermiş ve tepkileri izlemesini istemiş. 
Sadrazam dönmüş ve padişaha, “Halkın canı sıkkın, suratı biraz asık” demiş. 
Padişah yine vergi artırmış, sadrazamı halkın arasına göndermiş “Sonuç aynı” yanıtını almış. 
Padişah vergi artırmayı sürdürmüş… 
En son vergi artışında, halkın arasına gönderdiği sadrazam telaşla geri dönmüş, “Vatandaşlar eline davul almış, çalıp, gülüp oynamaya başlamış. Pek anlayamadım” demiş. 
Padişah, “Bu iyiye işaret değil. Hemen vergileri geri çekin” demiş. 
Neymiş? 
Sabredecekmişiz, şükredecekmişiz, enflasyon düşecekmiş, refah gelecekmiş! 
İyi de; 
Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlayacak! 
... 

Şimdi yurdum insanı tüm dikkatini Temmuz zamlarına çevirdi ve “Emeklilerin hali ne olacak, asgari ücret artacak mı?” demeye başladı. 
… 

Az kalsın unutuyordum… 
Son günlerde bir de “Skimpflasyon” çıktı. 
Sosyal medyada “Sarı mikrofon” isimli hesabın sokak röportajını izlemenizi öneririm. 
Yurdum ihsanı bu yeni terim hakkında ne demiş? İzleyin ve görün. 
Aman aklınıza mukayyet olun… 
Hadi hayırlısı!